Büyümek ve gelişmek için çabalıyorsunuz, değil mi? Hedefler koyarsınız, onlara ulaşmak için durmaksızın çalışırsınız ama bazen sadece çarklarınızı döndürüyormuşsunuz gibi gelir. Tanıdık geliyor mu? Sanki bir tekdüzeliğe saplanmışsın, farkına bile varmadan kendi gelişimini engelliyorsun.

Bu konuda yalnız değilsin!! Bu yaygın bir deneyim. Birçoğumuz farkında olmadan kendi ilerlememizi sabote ediyoruz.

Bu yazıda, bilinçsizce kendi büyümenizi geciktiriyor olabileceğiniz yollara bakıyoruz..

1-) Başarısızlık Korkusu

Başarısızlık korkusu felç edici olabilir. Bu, sizi gerçekten yapmak istediğiniz şeyi yapmaktan alıkoyan görünmez kelepçeler gibidir. Başlamayarak zaten başarısız oluyorsunuz, ama olabilecek en kötü şekilde; kendinize başarılı olma ve hatta potansiyel aksiliklerden ders alma şansını asla vermeyerek..

Kabul edelim ki bu çoğumuzun düştüğü bir tuzak..

Başarısız olmaktan o kadar korkuyoruz ki deneyemiyoruz bile!

Kendimize bunun doğru zaman olmadığını, yeterince hazırlıklı olmadığımızı söyleriz ya da mantıklı görünen ama gerçekte sadece korkularımızın dile getirdiği başka bahaneler uydururuz.

İşte asıl önemli nokta: başarısızlık düşman değildir.

Bir öğretmendir, bir rehberdir, bir dahaki sefere neyin farklı yapılması gerektiğine dair paha biçilmez bilgiler sunan bir şeydir.

Başarısızlık olmazsa, aslında körü körüne yürüyorsunuz, zorlukların üstesinden nasıl geleceğinizi tahmin ediyorsunuz.

 

2-) Erteleme

Ertelemenin büyümemize karşı sessiz bir katil olduğunu bilmek gerekiyor!

Sinsice sızar ve farkına bile varmadan, büyümek ve gelişmek için kullanabileceğimiz değerli zamanı boşa harcamış oluruz.

Ertelemekle geçirdiğiniz her an, becerilerinizi geliştirmek, zihninizi genişletmek veya hayatınızı zenginleştirmek için harcanmamış bir andır. Erteleme, göz korkutucu görünen ancak gerçekte görevlerden geçici olarak kurtulmayı sağlayabilir mi?

Bu, gelecekteki benliğinizden çalmaktır. Bu aslında bir çeşit kendini sabote etme yöntemi. Büyüme yolunda kendi yolunuza engeller koyuyorsunuz!

Korkunç kısım mı?

Önemli bir süre geçene kadar bunun ne kadar bedel ödediğinizin farkına bile varamayabilirsiniz. O zamana kadar, yetişmek başlı başına göz korkutucu bir görev haline gelir ve bu da başka bir erteleme katmanı ekler. En hafif tabirle kısır bir döngü.

3-) Kendinize inanmamak

Hiç başarılarınızı küçümsediniz mi ya da iltifatları görmezden geldiniz mi? Sanırım hepimiz bir noktada bunu yaşadık ve bu kendimize tam olarak inanmadığımızın bir işareti.

Ve size şunu söylemeliyim ki bu, büyümenizi engellemenin  ruhunuzu en parçalayan yollarından biridir.

Mesele şu ki, kendi yeteneklerinize inanmadığınızda, aslında başarabileceklerinize görünmez bir tavan belirliyorsunuz.

Bunu uçmaya kalkışmadan önce kendi kanatlarınızı kırpmak gibi düşünün.

Gerçek şu ki, ne kadar kaynağınız olursa olsun, ne kadar ders alırsanız alın, ne kadar akıl hocanız olursa olsun, eğer kendinize inanmıyorsanız, çok ileri gidemezsiniz.

Ve bu sadece motivasyon amaçlı bir saçmalık değil; gerçek bu.

Kendi değerinizden şüphe etmek, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşür. Eğer bu yıkıcı döngüye yakalanırsanız durun ve kendinize iyice bir bakın!!

Başarıyı, mutluluğu ve büyümeyi herkes kadar sizin de hak ettiğinizi anlayın.

Kendinden şüphe duymayı ortadan kaldırın ve kendinize inanmanın tohumlarını ekin, çünkü kendinize ne kadar erken inanmaya başlarsanız, kendi kendinize empoze ettiğiniz tavanı o kadar çabuk yıkacaksınız. El frenini kaldırdığınızda ve potansiyelinize gerçekten inandığınızda neler başarabileceğinizi hayal edin..

4-) Kendinizi başkalarıyla kıyaslamak

Kaç kez birinin başarısına bakıp “Neden henüz orada değilim?” diye düşündünüz?

Kabul edin!

Bu bir büyüme öldürücü!..

Kendimizi başkalarıyla kıyaslamak, başardıklarımızdan ziyade eksikliklerimize odaklanmamızı sağlar. Yetersizlik duygusuna yol açabilir ve ilerlememizi engelleyebilir.

Bu çarpık bakış açısı bizi kendinden şüphe duyma, kıskançlık ve tatminsizlik yoluna sürükleyebilir.

Yani, hatırlamanız gerekenler:

Büyüme yolunuz size özeldir ve bunu başkasınınkiyle karşılaştırmak, elmaları portakallarla karşılaştırmak gibidir. Sonuçta, aşmaya çalışmanız gereken tek kişi, dün olduğunuz kişidir..

 

Sonuç: Artık Değişim Zamanı!

Büyümenin ilk adımı farkındalıktır ve artık buna sahipsiniz. Peki bir sonraki adım nedir?

Aksiyon.

Bir makale okuyup bu değişiklikleri “bir gün” uygulayacağınızı düşünerek hayatınıza devam etmek kolaydır.

Ama gerçekçi olalım: “bir gün” çoğu zaman “asla”ya dönüşür. Kendinizin en iyi versiyonu olma yolculuğu bugün başlıyor, yarın değil, gelecek hafta değil, hemen şimdi!..

Büyümeyi engelleyen bu alışkanlıkların her birinin üstesinden gelinebilir ve bunu tek başınıza yapmak zorunda değilsiniz. Geri bildirim alın, uzman psikologlara danışın ve öz değerlendirmenin değerini asla küçümsemeyin!..